FERHAT GÖÇERİN HAYATI RÖPORTAJI VE RESİMLERİ

CUMHURBAŞKANLARI VE LİDERLER
 
BİYOGRAFİLER

27/3/2007 - RÖPORTAJ


 

 

 
 
  FERHAT GÖÇER


Şöhreti yakalamak için, güzel bir mankenle paparazzilere yakalanmanın şart olmadığını kanıtlayan adam o!.. Bu nedenle onun için "Aşksız meşksiz fenomen" diyorlar. Bu cümleyi hatırlattığımızda, "Güzel söylemişler ama fenomen olmama 3-5 sene var" diye cevap veriyor. Ne var ki, ülkemizde neo-klasik akımının temsilcisi olan bu genç müzisyene "Rakibiniz var mı?" diye sorduğunuzda, politik konuşmak yerine, açıkça "Yok" diyebiliyor. Aynı zamanda tıp doktoru olan Ferhat Göçer, bu kez, nüfusu Karadenizliler'den oluşan bir İzmit köyünde yetişen Urfalı çocuğun, sosyeteye dek uzanan başarı öyküsünü seslendiriyor:

* Tıp doktorusunuz. Müzik çalışmalarınıza da devam ediyorsunuz. Doktorluk ile müzisyenlik çok farklı meslekler değil mi? Farklı şeyler. Bunun tek bir bedende toplanmasını şöyle açıklayabilirim: Farklı iki dünyayı yaşamanın verdiği derin bir haz var. Bunu, aslında karısından ve metresinden vazgeçemeyen ya da ikisinin arasında kalan bir adam gibi düşünebilirsiniz. İki farklı, birbirinden renkli ve kendilerine göre büyük avantajları olan dünyayı avucunuzun içinde tutma arzusundan kaynaklanan bir hırs.

* Hangisi karınız, hangisi metresiniz? Onu bilemiyorum işte. Sorun da burada!.. Normal hayatta hangisinin karınız, hangisinin metresiniz olduğunu bilebilirsiniz ama bende sürekli rol değiştiriyorlar. Meselâ şu anda eşim müzik, metresim doktorluk gibi görünüyor. Ancak yıllarca bu tam tersiydi. Ben, hekimliğimi hep müzisyenliğimle aldatırdım.

* Bu iki meslek arasında mekik dokumanız, başarınızı etkilemiş midir? Tabibunun etkisini yıllarca yaşadım. Yıllarca, çok daha iyi bir müzisyen olabilecekken, hekimliğe o kadar büyük bir performans harcıyordum ki, müziğe konsantre olamıyordum. Albümümün, 11 sene gibi uzun bir zamanda gerçekleşmesinin nedeni, çalışmalarımı, hekimlikle beraber yürütmeye çalışmamdır.

* Hekimlikte uzmanlığa kadar yükselmişsiniz. Peki bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz? Hekimlikteki, kariyer beklentimi uzmanlık düzeyinde bırakacağım. Bundan sonra, müzikle ilgili kariyerimi yüceltmeye çalışacağım. Üstelik müzikte, kariyerimin orta noktasında durmak gibi bir niyetim yok. Onda, gidebildiğim yere kadar gideceğim.
 
 
 
 

 

Ölçülü milliyetçilikten yanayım

* Son günlerde, Başbakan Erdoğan'ın sözlerinden yola çıkılarak "Alt kimlik-üst kimlik" tartışmaları yapılıyor. Bir Urfalı olarak bu tartışmaya siz nasıl yaklaşıyorsunuz? Ben, insanların, dindili, ırkı ne olursa olsun, duygularını, arzu ve isteklerini yaşadıkları ülke içinde şiddet ve terör gibi yollara başvurmadan demokratik platformda ifade edebilecekleri bir ülke hayal ediyorum. Kesinlikle ırkçı değilim. Aşırı milliyetçi de değilim ama insanın içinde, derinliğinde, yaşadığı ülkeye dair sempatik bir milliyetçilik duygusunun olması gerektiğine inanıyorum. Bu konuda da biraz tutucuyumdur. Ama hiç kuşkusuz, bu tarz duyguların ölçülü olması gerektiğine de inanıyorum. Örneğin ölçülü düzeyde sosyal demokrat, ya da ölçülü düzeyde milliyetçi olmalısınız. Her şeyin aşırısının, yaşadığımız topluma ve bize zarar getireceğini düşünüyorum.

* Türkiye'nin her köşesinde, Diyarbakır'da, Van'da, Antep'te, Adana'da konserler verdiniz. Türkiye'nin batısında yaşayan bir insan olarak, bölgedeki yaşam koşullarını nasıl yorumluyorsunuz? Geçmişe göre hayli yol alınmış, ama çözümlenmesi gereken daha çok problem var. Bunları görüyorum. Ancak ben bir siyasetçi değilim. Üzülmekle beraber, bunların benim halledebileceğim sorunlar olmadığının farkındayım

* Sonuç olarak? Bir hayatım var. Hedeflerim, ideallerim var. Kısaca ben, müzikle ilgilenmek istiyorum. Bu mevzularla, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ne kadar ilgilenmesi gerekiyorsa, o kadar ilgilenmeyi tercih ediyorum. Daha çok hedefimi, hayallerimi gerçekleştirmenin peşinde koşuyorum. Özetle, "Çok ilgilendirmiyor!" diyebilirim.


Bir Anadolu melezi oldum

* Ferhat Göçer'in geçmişine dönersek, onu nasıl anlatırsınız? Urfalı'yım. Ama çocukluğumu Urfa'da geçirmedim. Ailem, daha iyi bir eğitim alabilmem için İzmit'e geldi. Ailem öğretmendi. İzmit'in Saman Dağları'nda, Trabzon ve Rizeliler'den oluşan karmaşık bir Karadeniz köyünde, Karadenizliler'in arasında büyüdüm. Tabii Urfalılık da vardı. Ailemin verdiği gelenek göreneklerle de birleşince, gerçekten karmaşık bir Anadolu melezi oldum. İlkokul ve ortaokul böyle geçti. Liseyi, İzmit'de okudum. 85 yılında, üniversite eğitimim için İstanbul'a geldim. Bir taraftan okul, bir taraftan konservatuar derken, bir yaşam mücadelesine başladım.

* O Anadolu köyünde yaşam nasıldı? Televizyonun köye ilk geldiği günleri hatırlıyorum. Salı geceleri, Türk filmi geceleriydi. Köyün tek televizyonu bizdeydi. Annem ve babam, o geceler, bütün köylüleri bizim eve davet ederdi. Beyaz uzun bir gardırop, üzerinde de televizyon vardı. Kadınlar bir tarafta, erkekler bir tarafta, biz çocuklar da en önde otururduk. Ama o kadar çok sigara içilirdi ki, oluşan buluttan televizyonu göremez olurduk!

* Müziğe ilgi nereden geliyor? Ailemde müzikle uğraşan çok insan vardır. Bir dayım tambur, biri ud, diğeri saz çalar, annem de çok güzel şarkı söylerdi. Bizler, Pir Sultan Abdallar, Aşık Veyseller, Kazancı Bedilerle büyüdük.


Ben, yontulmuş bir Urfalıyım!..

* Urfalısınız. Urfalılık bu bünyede nasıl tezâhür ediyor? Ben, "Yontulmuş bir Urfalıyım!" diyebilirim. Okul görmüş, üniversite eğitimi almış Urfalı.

* Yontulmamışı nasıl oluyor? Bakın bu konuda bir şey söyleyemeyeceğim.( Kahkahalar) Zamanında bu konularda çok fazla konuştum, çok konuşmamak gerektiğini öğrendim.

* Urfalı maço mudur? Tabimaçodur. Anadolu erkeğinin maço olmayanını bana gösterebilir misiniz?

* Ferhat Göçer maço mu? Değil her halde. Ama kıskançtır. Elbette içimde savaştığım bazı duygular vardır. Ancak İstanbul'da uzun yıllar kalmanın ve üç kız kardeşle beraber büyümenin etkisiyle pek de maço sayılmam. Kadınların dünyasını iyi bilirim. Genellikle akıllı kadınlarla beraber olmaktan hoşlanan da bir insanım. O açıdan, maçoluk yapmamayı öğrendim.

İbrahim Tatlıses'i akıllı buluyorum

* Gelelim Türkiye'nin en ünlü Urfalısı'na! İbrahim Tatlıses ile ortak bir noktanız var mıdır? İbrahim Tatlıses'i çok akıllı buluyorum. Yaptığı her şeyin, pazarlama zekası üzerine kurulmuş ve planlı olduğunu düşünüyorum. Öyle ki, konuştuğu her cümlenin bir amacı olduğunu düşünüyorum. Taklitlerinin, her ne kadar okul okumadığını varsaysa bile, bu sektörde, gerek teknik açıdan, gerekse mesleki açıdan o yolda madara olduğunu gözlerimle gördüm.

* Dolayısıyla? İbrahim Tatlıses'in, kendi alanında, mesleksel ve kariyer açısından düşündüğümde, kendine göre doğrularla hareket eden bir insan olduğunu düşünüyorum. Bu da onu, doğru bir yere taşımış.

Özcan Deniz'in çalışması lâzım

* Caruzo söyleyen Özcan Deniz'i eleştirmiş ve "Fiyasko" demişsiniz! Özcan Deniz'in Caruzo söylemesiyle ilgili çalışmasının yetersiz olduğunu söyledim. Ona, hazırlıksız çıkmış olduğunu söyledim. "Bu da onu çok komik bir duruma düşürüyor!" dedim.

* Bu konuda bir öneriniz var mı? Çalışması lâzım. Nasıl ki siz benimle röportaj yapmak için çalışıyorsunuz, bilgi ediniyorsunuz, notlar tutuyorsunuz, buna da çalışmak lâzım...

* İtalyanca eserler okuyorsunuz. İtalyanca biliyor musunuz? Çok az. Ama bilirsiniz, konservatuarda bizim iki yıl devam eden Fransızca, Almanca, İtalyanca diksiyon derslerimiz vardır. Şarkı formunda, bir İtalyan kadar, ya da bir İtalyan'a şarkı söylediğimizde mağdur olmayacak kadar diksiyon kurallarını öğreniriz. Bunların öğretileriyle, ben İtalyanca şarkı söylemeyi öğrendim.


 
Sahnede çapkın bir adamım

* Evli barklı bir insansınız. Ne var ki gece klübü ortamında, bazı kadınlar, "Ne hoş adam" diye düşünebilir!.. Bunlar, tabiki olacak. Bunlar olmadan olmaz! Ben, sahnede bambaşka bir adamım. Sahnede şarkı söyleyen, yalnız, olgun bir erkek modelidir. Dolaysıyla bir kadının arzu ettiği formdur.

* Sahnedeyken, asılan kadınlar oluyor mu? Asılan, aşık olan, flört eden olabilir. Sahnede bambaşka bir insanım. Benim sahne çizgime kimse giremez!..

* Eşiniz bile mi? Asla. Sahne, bambaşka bir yerdir.

* Bunlar evde huzursuzluk yaratır mı? Bunu sahnenin dışına taşımadığınız sürece huzursuzluk yaratmaz. Taşımaya kalktığınız zaman, zaten alt üst olursunuz.

* Ortada evlilik mi kalmaz? Evlilikten öte, hekimlik, müzik ve özel hayat üçgeninde koşuştururken, bu tarz bir şeye girmeye kalktığım taktirde hayatımın sistemi çöker. Altından kalkamam.

* "Ferhat Göçer'in çapkın olmaya hakkı yok" diyorsunuz, öyle mi? Sahnede evet. Sahnede çapkın bir adamımdır. Orada özgürümdür.

* Sahnede şarkı söylerken, beğendiğiniz, "Hoş kadın!" diye düşündüğünüz hanımlar da olur mu? Kesinlikle. Şarkılarımı ona söylerim.

* Yazarım bunu ama!.. İstediğiniz gibi yazabilirsiniz. Bu, benim yaşama gücümdür. Bunu, eşim de, arkadaşım da, annem de bilir. Başka türlü söyleyemem zaten. Gözünüzü kapatırsınız, belki karşınızdaki kadına aşıksınızdır, belki hayalinizdeki kadına! O, bana yaşama gücü verir.

FERHAT GÖÇERİN RESİMLERİ
FERHAT GÖÇERİN HAYATI


İstanbul Üni.Tıp Fak. ve Devlet Konservatuarı Şan Bölümü'nden başarıyla mezun olan Göçer,gerçek mesleği olan doktorluk için Şanlıurfa 'ya cıkan tayinini gerçekleştirmek için sözleşmeli olarak çalştığı Devlet Opera ve Balesi'nden ayrılmak zorunda kalır.Cerrah olan Göçer Şanlıurfa'daki görevini gerçekleştirdikten sonra İstanbul 'a dönüş yaptığında Haydarpaşa Numunue Hastanesi'nde cerrah olarak buradaki görevine başladığında Göçer burada hem kendi mesleğiyle hem de ilgi duyduğu müziği üzerine çalışmaktadır.
Müzik piyasasına girmeden önce Göçer kendine şu vizyonu belirlemiştir;Türk Müziği'ni aldığı geleneksel klasik eğitim ile sentezleyerek,kendisini ve Türk Müziği'ni ve kendisini uluslararası bir başarıya götürmek. hedefini belirlemiştir.Bu bir cerrah için zor bir karar olup hem mesleği ve hem de bunun yanında müzikle ilgilenen kişiler için oldukça zor bir karardır.
Ferhat Göçer Klasik Hafif Müziği'nden Türk Sanat Müziğine ulaşan büyük bir müzik yelpazesine sahiptir.Bu tarzları hayranlarına ve Türk halkına icra ederken kendi yorumunu eklemeyi unutmuyor.

 

 
TÜM KLİPLERİMİZE   ULAŞMAK İÇİN  LÜTFEN TIKLAYINIZ
 

gururum5.tr.gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol